Her ne kadar bu akşam metrobüse 20.00 civarı binsem de saat 17.00 sularında zincirlikuyudan geçerken o hınca hınç kalabalığı gördüm. İnsanlar çekecekleri trafik çilesini hesaba katıp erkenden yollara koyulmuş. Ne var ki bu düşünceyi herkes uygulamaya döktüğünde ortalık sadece trafikteki araçlarla dolmakla kalmadı, üzerine bir de insanların oluşturduğu trafik eklendi.
Bu tezimi kanıtlayacak olduğunu düşündüğüm bir fotoğrafı aşağıda paylaşıyorum.
Burası zincirlikuyu metrobüs durağına doğru giden köprü üstü. Köprü üzerinde İnsanların oluşturduğu 3 gidiş ve 1 geliş şeridi var. O tek yön gelişte olan sessiz kalabalıkta yerimi aldığımda küçük çapta bir köprü kuyruğu olduğu gerçeğini kavradım.
İşimi halledip, metrobüse binmek üzere Zincirlikuyu'ya vardığımda saat 20.15 gibiydi. Erken dağılan kalabalığın ardından trafikten ve metrobüs kalabalığından eser kalmamıştı. Metrobüsüme bindim, oturum! (zorlanmadan) ve alışılmadık bir sakinlikle --belki de bunun nedeni soğuktan insanların çene kemiğini bile kıpırdatamamaları- yolculuğumu tamamladım.
Her ne kadar garipsesem de bu sakin seyahat de değişik bir deneyim oldu.